Ketojenik beslenme son yıllarda popülerlik kazanmış bir diyet sistemidir. Kilo kaybı ve enerji artışı arayışındaki insanlar, bu yöntemi sıklıkla tercih etmektedir. Ketojenik diyet, düşük karbonhidrat, yüksek yağ ve orta düzeyde protein alımına dayalıdır. Amaç, vücudu ketozis adı verilen bir duruma sokmaktır. Ketozis, vücudun enerji için yağları kullanmaya başladığı bir metabolik durumdur. Böylece, bu yöntemle hem kilo kontrolü hem de çeşitli sağlık yararları sağlanabilir. Ketojenik diyetin temel ilkeleri, sağlığa faydaları ve uygulanabilirliği üzerine detaylı bilgiler edinmek, sağlıklı yaşamı benimsemek ve bu beslenme şekli ile daha iyi hissedebilmek için önem taşır.
Ketojenik diyette temel olarak üç ana makro besin ögesi bulunur; yağlar, proteinler ve karbonhidratlar. Karbonhidrat tüketimi son derece düşüktür ve genellikle günlük kalori alımının %5'ini geçmez. Protein alımı ise orta düzeydedir. Günlük kalori alımının %15 ile %20'si arasında yer alır. Kalan %75 ile %80'lik kısım tamamen yağlardan oluşmaktadır. Ketojenik diyetin özünü düşürülmüş karbonhidrat almak ve buna karşılık daha fazla yağ tüketmek oluşturur. Bu durum, karaciğerin yağları keton cisimlerine dönüştürmesine neden olur. Keton cisimleri, beyin de dâhil olmak üzere vücudun enerji kaynağı olarak kullanılır.
Düşük karbonhidrat alımı, insülin seviyelerinin düşmesine katkı sağlar. İnsülin seviyeleri azaldığında, yağların daha etkin bir şekilde yakılması sağlanır. Bunun yanında, daha az açlık hissi duyulması da büyük bir avantajdır. Ketojenik diyeti uygularken kalori kısıtlaması yapmak genellikle gerekmez, çünkü vücut enerji ihtiyacını yağlardan karşılar. Her bireyin vücut yapısı farklıdır. Bu nedenle, diyetin özelleştirilmesi, hedeflerinize ve sağlık durumunuza göre düzenlenmelidir.
Ketojenik diyetin birçok sağlık faydası vardır. Bu diyetin en bilinen yararlarından biri, kilo kaybını hızlandırmasıdır. Metabolizma hızı arttığında, daha hızlı yağ yakılır. Bununla birlikte, insülin düzeyleri düşer; dolayısıyla, vücut depolanan yağları kullanma konusunda daha etkili olur. Kilo kaybı, yalnızca estetik açısından değil, kalp sağlığı ve bireyin genel sağlığı açısından da önem taşır. Yüksek LDL kolesterol, kan şekeri ve kan basıncı düzeyleri risk faktörlerini artırır. Ketojenik diyet, bu durumları kontrol altına almakta etkilidir.
Bunun yanında, ketojenik diyetin nörolojik hastalıklar üzerinde olumlu etkileri gözlemlenmiştir. Epilepsi hastası bireyler için önerilen bir beslenme tarzıdır. Araştırmalar, ketojenik diyetin nöbet sıklığını azaltmada etkili olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, Alzheimer hastalığı gibi degeneratif hastalıklara karşı da koruyucu etkileri olduğuna dair bulgular bulunmaktadır. Beyin sağlığı açısından keton cisimlerinin faydaları, nörolojik bozukluklar açısından dikkate değerdir.
Ketojenik diyette tüketilebilecek besinler özellikle sağlıklı yağ kaynakları ve düşük karbonhidratlı gıdalardır. Avokado, zeytinyağı ve hindistancevizi yağı, ketojenik diyetin vazgeçilmez yağ kaynakları arasında yer alır. Bununla birlikte, yağlı balıklar, kabuklu yemişler ve tohumlar da bu diyetin önemli parçalarıdır. Yüksek yağ ve düşük karbonhidrat görünümleriyle birlikte, bu gıdalar aynı zamanda sağlıklı yağ asitleri ve vitaminler açısından zengin besinlerdir. Protein kaynakları ise, tavuk, hindi, kırmızı et ve yumurta gibi gıdalarla çeşitlenir.
Sebzeler ise, beslenme planının önemli bir parçası olmalıdır. Özellikle yeşil yapraklı sebzeler, düşük karbonhidrat içerikleri sayesinde tercih edilir. Brokoli, karnabahar ve ıspanak gibi sebzeler, vitamin ve mineral açısından zengin oldukları için diyetinizde yer almalıdır. Fakat, nişastalı sebzelerden (patates, havuç vb.) uzak durulması önemlidir. Bu sebzeler, yüksek karbonhidrat içerir ve ketozis durumunu bozabilir.
Ketojenik diyeti uygulamak, bazı önemli noktalara dikkat etmeyi gerektirir. İlk olarak, su tüketimine özen gösterilmelidir. Düşük karbonhidrat alımı, başlangıçta su kaybına yol açabilir. Bu nedenle, yeterli miktarda su içmek önemlidir. Vücut, tuz ve diğer mineralleri kaybeder. Bu durum, baş dönmesi ve halsizlik gibi rahatsızlığa sebep olabilir. Dolayısıyla, elektrolit dengesinin korunması için tuz eklemek faydalıdır. Ahşap tuzları veya deniz tuzu, mineral alımını artırır.
Ayrıca, diyet süresince vücut tepkilerini izlemek önemlidir. Her birey farklı yanıtlar verir. Başlangıçta görülen yan etkiler geçici olabilir. Ancak, uzun süreli rahatsızlık hissi devam ederse, bir sağlık uzmanına danışılmalıdır. Diyetin, herkes için ideal olmayabileceği akılda tutulmalıdır. Belirli sağlık sorunları olan bireyler, ketojenik diyeti uygulamadan önce mutlaka doktorla görüşmelidir.